9:00 - 18:30

Çalışma Saatlerimiz / Pzt - Cmt

+90 216 469 9229

Aklınıza bir şey mi takıldı?

makaleler

Dönüşüm > makaleler (Page 2)

Aile Şerhi Konut Kararı

Yazar: Afet Gülen BÜBERCİ Ailelerin sosyal ve ekonomik hayatı için son derece önemli bir yere sahip olan aile konutu, eşlerin mutlulukları ve çocukların geleceği için adeta bir güvence olarak görülmektedir Türk aile yapısının sosyal ekonomik ve eğitim durumu incelendiğinde, aile içinde kadınların ekonomik açıdan kocalarına bağımlı oldukları, hiçbir maddî güvencelerinin bulunmadığı, bu sebeple evlilik birliği herhangi bir şekilde sona erdiğinde ekonomik değerlerini kaybetme tehlikesi içinde bulundukları, kocanın, kendi üstüne kayıtlı olan konutu başkalarına devrederek veya kira sözleşmesi ile edindiği konutta kiralayana sözleşmeyi feshettiğini bildirerek eşinin ve çocuklarının barınma hakkını ortadan kaldırdığı sıklıkla karşılaşıldığından 4721 sayılı TMK’da aile konutuna özel bir koruma...

Continue reading

Güncel Cinsel Suçlar

TÜRK CEZA KANUNU’NDA DÜZENLENEN CİNSEL DOKUNULMAZLIĞA KARŞI SUÇLARDA TEMEL SORUNLAR Namık Genel* Özet 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK), cinsel suçların anlaşılması ve uygulanması bakımından 765 Sayılı TCK’dan farklı ve yeni bir bakış açısı ortaya koymuştur. Bu farklı bakış açısı, cinsel suçların anlaşılması ve uygulanmasında netlik arz etmeyen bir kısım sıkıntılı alanların oluşmasına neden olmuş, Yargıtay 5 ve 14. Ceza Dairesi de içtihatlarıyla soruna çözüm bulmaya çalışmıştır. Ancak cinsel davranış kavramının içeriğinin belirlenmesi, mağdurun eyleme rızasızlığı, mağdurun ruh sağlığının bozulup bozulmadığı, bir kısım eylemlerin cinsel taciz suçu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, basit cinsel saldırı ve istismar suçlarında bazı eylemlerin suç ve cezaların oranlılığı ilkesine...

Continue reading

Anonim Şirketlerde İmtiyazlı Ayrıcalıklı Hisseler

ŞÜKRÜ KIZILOT * I. GENEL AÇIKLAMA Bilindiği üzere, anonim şirketlerde ortaklık paylan hisse senetleri ile temsil olunur. Normal uygulama biçimine göre, ortaklar hisseleri oranında kârdan pay alırlar ve yine şirketin genel kurulunda kullandıkları oy, hisseleri oranında bir etkinliğe sahiptir. Bu nedenle, şirketin yönetim kurulunun oluşumunda, denet¬çi seçiminde, sermaye artırımında, kânn dağıtılıp dağlatmayacağında vb. hu¬suslarda, şirketteki hisse (pay) oranı son derece önemlidir. (1) Bu nedenle de, küçük ve orta büyüklükteki çoğu anonim şirketin ortaklan, kuruluşta hissedar olurken ya da sonradan o şirketin hisse senetlerini alırken, özellikle, asgari % 51 hisseye sahip olmaya çalışırlar. Bu yönüyle ülkemizdeki anonim şirketlere gözattığımızda, 10 tanesinden 9′unun aile şirketi...

Continue reading

Belirli Süreli İş Sözleşmesi ve Karşılaşılan Sorunlar

Erol GÜNER İş Müfettişi I. Giriş 4857 sayılı İş Yasası’nın 11. maddesine göre, iş ilişkisinin bir süreye bağlı olarak yağılmadığı halde sözleşme belirsiz süreli sayılır. Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi belirli süreli iş sözleşmesidir. Belirli süreli iş sözleşmesi esaslı bir neden olmadıkça, birden fazla üst üste (zincirleme) yapılamaz. Aksi halde iş sözleşmesi başlangıcından itibaren belirsiz süreli kabul edilir: Esaslı nedene dayalı zincirleme iş sözleşmeleri belirli süreli olma özelliğini korurlar. Yasanın 12. maddesine göre ise, belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştırılan...

Continue reading

Belirli Süreli İş Sözleşmesi

A- SÖZLEŞMEDE SÜRE BELLİ VEYA BELİRLENEBİLİR OLMALI Yargıtay, belirli iş sözleşmesinin yapılabilmesi için sözleşmenin sona ereceği tarihin mutlaka belirli olmasını değil, belirlenebilir olmasını da yeterli görmektedir. Belirli süreli iş sözleşmesinden bahsedilebilmesi için, sözleşmenin süreye bağlanmış olması ve belirli süreli iş sözleşmesinin yapılması için objektif nedenlerin bulunması gerekir. Objektif neden olsa bile, sözleşmenin akdedildiği tarihte, iş ilişkisinin sona ereceği tarih belli değil veya belirlenebilir de değil ise, belirsiz süreli iş sözleşmesi söz konusu olur. İş sözleşmesi taraflarca açık olarak belirli bir süreye bağlanmasa bile, işin amacından belirli süreli olduğu anlaşılıyorsa, sözleşmenin örtülü olarak süreye bağlanması söz konusu olur([2]). B- İŞİN NİTELİĞİNDEN KAYNAKLI NEDENLERLE BELİRLİ...

Continue reading

Hisse Senedi Bastırılmasının Veya Geçici İlmuhaber Çıkartılmasının Gelir Ve Katma Değer Vergisi Açısından Vergisel Avantajları

I. GİRİŞ Hisse senedi sermayesi paylara bölünmüş ortaklıklar tarafından çıkarılan ve ortaklık sermayesine katılma payını temsil eden, kanuni şekil şartlarına uygun olarak düzenlenen kıymetli evraktır. Diğer bir ifade ile menkul kıymettir. Mevcut TTK’na göre hisse senedi çıkarmak zorunlu değildir. Bununla birlikte, hâlihazırda TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeyi bekleyen TTK Tasarısı, hisse senedini “pay senedi” olarak adlandırmakta ve anonim şirketlere hamiline yazılı pay senetlerini mutlak surette, nama yazılı pay senetlerinin ise koşullu olarak çıkarma zorunluluğu getirmektedir[1]. Hisse senetlerinin ne şekilde düzenleneceği Türk Ticaret Kanunu’nun 413. maddesinde belirlenmiştir. Hisse senedi çıkartabilecek kurumlar ise anonim şirketler, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler (eshamlı komandit şirketler), özel kanunlarla...

Continue reading

Anonim Ve Limited Şirket Ortaklarının Sorumlulukları

ŞİRKET ORTAKLARININ SORUMLULUĞU Anonim ve limited şirketler, belli bir ünvana sahip, esas sermayesi belli ve paylara bölünmüş olan ve borçlarından dolayı sorumlulukları sadece şirkete koymayı taahhüt ettikleri sermaye tutarında şirketin borçlarından tüm mal varlıkları ile sorumludur. Aralarındaki başlıca fark, anonim şirket ortaklık paylarını temsil eden hisse senetlerinin kıymetli evrak niteliği taşımasına karşılık, limited şirket ortaklık paylarını temsil eden senetlerin bu niteliği taşımamasıdır. Bu iki şirket türü arasında, Türk Ticaret Kanunu’nun ilgili maddelerinden kaynaklanan başlıca farklılıklar da mevcuttur.  Ticaret Hukuku Açısından : Yukarıdaki tariften anlaşılacağı üzere, gerek anonim şirkette ve gerekse limited şirkette, ortakların sorumluluğu şirkete koymayı taahhüt ettikleri sermaye ile sınırlıdır. Yani...

Continue reading

Anonim Şirketlerde Pay Sahibinin Sermaye Borcunu Ödememesi

Yazar ZuhalTOP* 2003 / Eylül / Sayı: 129 I- GİRİŞ Anonim şirketlerin kuruluşu aşamasında, şirket sermayesinin ödenmesi konusunda taahhütlerde bulunur. Şirket ortaklarının yapacağı bu taahhütler genellikle nakdi nitelikte olmaktadır. Ancak ortaklar, şirket sermayesi olarak ayni (gayrimenkul) nitelikte taahhütler de bulunabilmektedirler. Taahhüt, ne şekilde yapılmış olursa olsun yerine getirilmesi esastır. Önemli bir nokta da taahhüdün “zamanında” yerine getirilmesi esasıdır. Bilindiği gibi anonim şirketlerde asgari sermaye tutarı 50 milyar TL’ye yükseltilmiştir. Bununla ilgili olarak da sermayeleri 50 milyar TL’den az olan anonim şirketlere, 31.12.2003 tarihine kadar Bakanlığa başvurabilme ve 30.06.2004 tarihine kadar da gerekli tüm işlemleri tamamlayabilme hakkı tanınmıştır (1). Bu bağlamda anonim şirket için sermaye asıl...

Continue reading

Limited Şirketlerde Müdürlerin Sorumluluğu

Ali Osman Özdilek Türk Ticaret Kanunu’nun 556. maddesi gereğince, limited şirketlerin idaresi ile görevli kişilerin şirket kuruluşundan ve idaresinden doğan hukuki ve cezai sorumlulukları, anonim şirketlerdeki sorumluluk hükümlerine tabi bulunmaktadır. Kural olarak limited şirket müdürleri, TTK 556. maddenin yollamasıyla TTK 336 gereği, şirket nam ve hesabına yapmış oldukları muameleler ve mukavelelerden şahsen sorumlu olmazlar. Fakat müdürler, kanun veya ana sözleşme gereğince kendilerine yüklenen görevleri kusurları ile gereği gibi yerine getirmemeleri halinde şahsen de müteselsil olarak sorumlu olurlar (TTK 336). Ortak olmayan kişiler de müdür seçilebilirler. Ortak olan müdür ile ortak olmayan müdür arasında yetki ve sorumluluk açısından hiçbir fark yoktur. Ortak olmayan müdür...

Continue reading

Temsil Yetkisi Olmayan Anonim Şirket Yönetim Kurulu Üyesinin Kamu Borçlarından Sorumluluk Durumu

Yazar:Fethi AYGÜN(*) Yaklaşım Dergisi / Aralık 2004 / Sayı: 144 I- GİRİŞ Türk Ticaret Kanunu’nun 269. maddesine göre bir unvana sahip, esas sermayesi muayyen ve paylara bölünmüş olan ve borçlarından dolayı yalnız mamelekiyle mesul bulunan şirket, anonim şirket olarak tanımlanmıştır. Türk Ticaret Kanunu’nun 312-346. maddelerinde yönetim kuruluna ilişkin düzenlemeler yapılmıştır. Anılan Kanun’un 317. maddesine göre, yönetim kurulu üyeleri, şirket tüzel kişiliğinin kanuni temsilcileridir. Anonim şirket mal varlığının kamu alacağının teminine yetmemesi halinde şirket yönetim kurulu üyeleri nezdinde 6183 sayılı Kanun uyarınca takibat yapılmaktadır. Yönetim kurulu üyesi olarak görülen kişilerin şirketin yönetim kurulu üyesi olduğu ancak, şirketi temsile yetkisi bulunmadığı halde bu kişiler nezdinde 6183...

Continue reading